Implantların ömrü, kullanılan teknolojiye, implantın türüne ve kişisel faktörlere bağlı olarak değişebilir. Genel olarak, modern implantlar uzun ömürlüdür ve yıllarca veya hatta on yıllarca sürebilir. Örneğin, dental implantlar diş eksikliklerini gidermek için kullanılır ve uygun bakım ve hijyen ile 20 yıldan fazla dayanabilir.

Ancak unutulmaması gereken önemli bir nokta, implantın ömrünün kişisel yaşam tarzına, bakımına ve implantın yerleştirildiği bölgeye bağlı olarak değişebileceğidir. Düzenli kontroller, doktorun tavsiyeleri ve bakım yönergelerine uyum, implantın uzun ömürlü olmasına katkı sağlayabilir.

Diş taşı, ağızda biriken plak adı verilen bakteri ve yiyecek artıklarının zamanla sertleşerek dişlerin yüzeyinde oluşturduğu mineralize bir birikimdir. Diş minesine yapışmış olan bu taş, zamanla çürüklere ve diş eti problemlerine yol açabilir.

Dişlerinizi ideal olarak günde en az iki kez, sabah ve akşam olmak üzere fırçalamalısınız. Bu rutin, plak birikimini engellemeye ve ağız sağlığını korumaya yardımcı olur.

Genel olarak, yılda en az iki kez diş hekimine gitmek önerilir. Bu düzenli ziyaretler, potansiyel sorunları erken aşamada tespit etmeye ve tedavi etmeye yardımcı olur.

Hamilelik sürecinde ağız sağlığınızı korumak, hem sizin hem de bebeğinizin sağlığı için önemlidir. Hormonal değişiklikler nedeniyle diş eti sorunlarına yatkınlık artabilir, bu nedenle düzenli diş bakımı önemlidir.

Kanal tedavisi genellikle aşağıdaki durumlarda yapılır:

• Derin çürükler: Çürük dişin pulpa tabakasına ulaşır ve iltihaplanma veya enfeksiyona yol açar.
• Travma: Dişe gelen darbe sonucu pulpa hasar görür.
• Diş apsesi: Enfeksiyon diş köküne yayılır ve apse oluşturur.
• İleri derecede diş eti hastalığı: Diş eti hastalığı ilerleyerek diş köküne zarar verebilir.

Ağız kokusunu önlemek ve kontrol altında tutmak için şu adımları takip edebilirsiniz:

• Düzenli Diş Bakımı: Günde en az iki kez diş fırçalama, diş ipi kullanımı ve dil temizliği önemlidir.
• Diş Hekimi Kontrolleri: Düzenli diş hekimi kontrolleri ağız sağlığınızı korumanıza yardımcı olur.
• Sıvı Tüketimi: Bol su içmek, ağız kuruluğunu önlemeye yardımcı olabilir.
• Sağlıklı Beslenme: Dengeli bir beslenme, ağız sağlığınızı korur ve ağız kokusunu azaltabilir.
• Ağız Gargaraları: Anti-bakteriyel ağız gargaraları ağız kokusunu geçici olarak gidermeye yardımcı olabilir.

Diş hassasiyeti farklı nedenlerden kaynaklanabilir:

• Mine Aşınması: Diş minesinin aşınması veya incelmesi sonucu alttaki dentin tabakası açığa çıkar, bu da hassasiyete yol açar.
• Diş Sıkma veya Gıcırdatma: Sık sık diş gıcırdatmak veya sıkmak dişleri aşındırabilir ve hassasiyete neden olabilir.
• Diş Çürükleri: Çürükler dişte mine kaybına yol açarak hassasiyete neden olabilir.
• Dişeti Çekilmesi: Diş etinin çekilmesi, diş köklerinin açığa çıkmasına ve hassasiyetin artmasına neden olabilir.
• Diş Beyazlatma: Yanlış veya fazla diş beyazlatma işlemleri dişlerde hassasiyete yol açabilir.
• Asitli Gıdalar: Asit içeren yiyecek ve içecekler diş minesini aşındırabilir ve hassasiyete yol açabilir.
• Çatlak veya Kırık Dişler: Dişlerdeki çatlaklar veya kırıklar hassasiyete neden olabilir.

Diş hekiminiz, ağrı, iltihap, çürük veya diğer sağlık sorunları nedeniyle 20 yaş dişlerinizi çekilmesini önerebilir. Ayrıca çene yapınıza uyumsuzsa veya diğer dişlere baskı yapacaksa da çekim gerekebilir.